gülse birsel

avrupa yakası ve yalan dünya dizilerinin senaristi ayrıca oyuncu. arada hürriyet gazetesinde köşede yazmakta olan sarışın, uzun burunlu kadın.

aynı zamanda yazar. velev ki ciddiyim, gayet ciddiyim gibi kitapları vardır.

Gag adlı bir programı vardı ki takdire şayandı. Bilmeyenler olabilir ama o zaman standartlarına göre baya başarılıydı

zeki kadın. okumadığım kitabı yok. hepsini elime alıp fuara gidip imzalattıracağım.

iyi bir senarist ve yazar. özellikle yalan dünya ve avrupa yakasının tüm bölümlerini izlemişimdir. kalemine sağlık😊

abla sen ne güzel yazmışsın ya, parti kur oy verelim.

--- spoiler --- Kendinizi dinlemeyin: Beyninizde buluttan nem kapan, vesveseli, geveze ve drama seven bir teyze oturuyor. Onu dinlemeyin. He deyin geçin. Müzik açın, kitap okuyun. Su, yatağını bulur efenim! Yarın ne giyeceğinizin planı bile bazen tutmuyor, hayatınızın geri kalanını planlamak nasıl bir ukalalık! Kendinizi rüzgara bırakın, akıntıya karşı yüzmeyin. Ne yerseniz yiyin: Asla yediğiniz tavuğun özel hayatında neler yaşadığını öğrenemeyeceksiniz. Ne kadar gezdi dolaştı, ne kadar pinekledi, ne stres yaşadı bilemeyeceksiniz. içtiğiniz sütün kaynağı olan inek ne yedi, emin olamayacaksınız. Ekmeği, şekeri filan azaltın ama gerisini bırakın dağınık kalsın. içtiğimiz sütün nereden geldiğiyle ilgili duyduğumuz endişe, sağlığımıza o sütten çok daha fazla zarar veriyor, o noktaya geldik! Elinizde olmayan şeylere kafayı takmayın, çünkü elinizde değil: Suriye’deki savaş veya Türkiye’deki tehlikeli yapılanmalarla ilgili tasalanıyorsunuz. Çok normal. Peki tasalanmanız neye yarayacak? Her şeyi devletten beklememek lazım ama bazı şeyleri de devletten beklemek lazım! Ben bekliyorum mesela. Devlet bunları çözsün! Veya oradakiler o işi yapmasın, gelsin senaryo yazsın, takı tasarlasın, ne bileyim tornacılık yapsın. Çünkü ben ülkeyi yöneteceğim diye çıkmadım oraya, onlar çıktı. Dünyanın her yeri feci, bir şey kaçırmıyorsunuz: Türkiye’nin çivisi çıktı, gidelim buralardan diyenlere: “Nereye yav, karpuz keseceedik?” Hakikaten, öncelikle bir düşün, seni neresi istiyor? O isteyen yeri sen istiyor musun, yani ilginiz karşılıklı mı? Bütün bunlar tamamsa, bir de bak bakalım orası buradan daha mı güvenli? Emin misin? Bence o kadar abartma, dev kararlar verme. Gurbetçilere gurbetin ne demek olduğunu bir danış, dinle. Sonra da çık bir dolaş, vapura bin gez, bir çay iç, açılırsın. --- spoiler --- Not: Yazının tamamı için link

oyunculuğu geçer not alacak kıvamda olsa da, kalemiyle harikalar yaratır. zaten onu eşsiz yapan özelliği de kalemidir. özetle; teknik direktörlük için şenol güneş ne ise, senaristlik için de gülse birsel odur. bizim yıllarca fark etmediğimiz bir oyuncuyu alır, o karakterle şaha kaldırır. yarattığı karakterler hem orijinal, hem de bulunduğu projeyi yukarı taşımasıyla takdire şayandır. ki bu karakter üretiminin gayet istikrarlı ve her seferinde tatmin etmesi de ayrıca takdiri hak eder. avrupa yakası'ndan; burhan altıntop, şahika, dilber hala, gaffur ve dahası.. yalan dünya'dan; selahattin, orçun, tufan hoca, çağatay, nurhayat, tülay, afife, vasfiye teyze ve dahası..

türkiye'nin en iyi senaristlerinden.. birincisi: (bkz: ethem özışık/ poyraz karayel) ikincisi : (bkz: gülse birsel/ yalan dünya)

zekasına bayılıyorum bu kadının. ayrıca avrupa yakası'nda aşırı doğal ve güzel olan oyuncu.

zekasına hayran olduğum boğaziçi mezunu oyuncu/senarist.

yazım yanlışı vardı, tekrar yazayım. komik zeki ve harika bir oyuncu. denk geldiğim bir yazısı. --- spoiler --- neden? neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mültecilermiş gibi bakarız? neden her gördüğümüz haritada hemen türkiyeyi bulmaya çalışırız? millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardır? neden birbirimize sarılınca sağa sola sallanırız? neden öğrenciler ilkokul 5. sınıfa kadar öğretmene öğretmenim diye seslenirken 6. sınıfta bir anda hocam diye seslenmeye başlar? neden sınavlarda '3 yanlış bir doğruyu götürür şeklinde bir uygulama ile cezalandırılır da, '3 doğruyu bil, bir doğru da bizden' gibi bir kampanya başlatılıp zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez? neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıktığında kafalarını eğerler? yağmura duyulan saygıdan mıdır, yoksa ondan tırstığımız için midir? neden dükkanı kapatıp giden esnaf, kapıya 10 dakika sonra dönücem' yazar? esnafın ne zaman gittiğini nasıl anlarız? televizyona çıkan insanlar neden kendilerini türkiyedeki herkesin izlediğini zanneder? örneğin; 70 milyon bizi izliyor( 5 milyon eksik anketimize göre) düğünlerde neden dom dom kurşunu' ile göbek atılmaktadır? 'bir avcı vurdu beni, bin avcı yedi beni gibi sözlerle kendinden geçen başka bir millet var mıdır? cumartesi ve pazartesinin neden kendi isimleri yoktur? (cuma-ertesi, pazar-ertesi) dolmuşlardaki fiyat tarifesinde en kısa mesafe neden 'indi-bindi olarak tabir edilmektedir? önce inilip, sonra mı binilir? bir terslik yok mudur? bir programi bilgisayarımıza kurarken neden 'kabul ediyorum' ya da kabul etmiyorum' seçenekleri vardır? o kadar parayı bayılıp programı aldıktan sonra 'kabul etmiyorum' seçeneğini işaretleyen saf kişiler mevcut mudur? bulmacalarda neden boru sesinin karşılıği hep ti dir? bulmacaları hazırlayan arkadaşlar hiç ti diye ses çıkaran boru görmüşler midir? neden ilanlarda 'doktordan temiz araba' şeklinde yazılır? hipokrat yemininde 'arabamı temiz kullanacağım diye bir madde mi vardır? --- spoiler ---

aptal sarışın algısını tamamıyle çürüttüğüne inandığım kadındır

Biraz önce Candaş Tolga Işık ile az önce konuştum programını izledim. Ne kadar çok özlemişim Gülse Birsel güleçliğini. Ne kadar çok ihtiyacım varmış ondan cümleler duymaya meğer. Beyefendi programda konuyu ikide bir siyasete getirmeyip Avrupa yakası ve yalan dünya'dan daha fazla bahsetseydi, eski karakterlerle alakalı Gülse Birsel'in düşüncelerini sorsaydı, tüm bu zeka gerektiren senaryo yazma işini, birbiri içine geçmiş olay örgüsünü nasıl tasarladığını sorsaydı daha çok mutlu olurdum. Bir an ekranı açıp içine girip ben sormak istedim bunları. Zaten kadın röportaj vermiyor, bir kez çıkmış bari sorun güzel şeyleri de duyalım. Herkes siyaset konuşuyor bıkmışız olumsuz gergin sohbetlerden zaten. Bırakın komedi yazarı komediden konuşsun. Gülse Birsel'e gelecek olursam, çok mutluyum çünkü kalemini çok sevdiğim biri olarak kendimden parçalar buldum konuşmalarında. Ayrıca tasvirleri çok hoştu sohbet esnasında. Bana Avrupa yakasını tanımla deseler anlatamam. Ama o öyle bir tanımlıyor ki resmen benim kelimelere dökemeyip sıkıntı hissettiğim ne varsa cümle cümle söylüyor. Cidden Avrupa yakası şeker kaplı bir hikayeydi. Herkesin hayali olan arkadaş grubu ve aile vardı. Herkesi mutlu ediyordu. Programda Yalan Dünya çok konuşulmadı diye de bozuldum ayrıca. Bence beyefendi izlememiş bir fikri yok, zaten projelerini sayarken de hep atladı Yalan Dünya'yı. Yalan Dünya gerçekten de harika kurgulanmış bir dizi. Karakterler, olay örgüleri muhteşem. Ayrıca o da Avrupa yakası gibi izleyene keyif veriyor. Ülkesel dertlerden sıyrılmaya yardımcı antidepresan gibi. Ancak artık aldığım doz yetmiyor. Avrupa yakasını da, yalan dünyayı da tükettim kendi adıma. Yeni dizisi için 2024'ten bahsedince biraz yıkıldım sanırım. Çünkü 2024'e kadar akıl sağlığımı koruyabilir miyim bilinmez. Tekrar Gülse Birsel'e döneceğim, çok zeki, çok entelektüel, çok sofistike bir kadın olduğunu düşünüyorum. Onun gibi olmak isterdim. Başarıları, magazinden uzak ailevi bağları sıkı tutmaya çalışan ama aynı zamanda seven kitlesi geniş biri olmak muazzam olmalı. Böyle senaryolar yazabilmek herkesin harcı degil. Bir kalem alsam kıpırdatamam bile. Hatta izlediğim bir bölümü ezberimden bile baştan sona yazamam. O yüzden çok saygı duyuyorum yaptığı işe. Ayrıca ülke durumu için yaptığı olumlu ve iyimser gelecek hayali cümleleri beni çok gevşetti. Bir annenin korkan çocuğunu sakinleştirmesi gibi onun cümleleri de beni sakinleştirdi. Sanki o söyleyince "evet ya aslında olabilir" gibi geldi. Başka 20 kişi aynı cümleleri kursa inanmazdım ama o söyleyince inandım. İlaç gibi gelen insanlardan sanırım. Yakından tanımasam da tanıdığım kadarıyla çok memnunum. İyi ki bu işlere gönül vermiş. Umarım hayal gücü hep dolu olur, hep motivasyonu yüksek olur, inancı umudu hep artar ki bize de onu entegre eder. Onun umudu bize umut olur. Onun neşesi bize neşe verir. Aile komedisinin, sitcomun kraliçesi. Tuna kiremitçi'nin şarkısına benzeyecek ama olmasaydı gülmeyi bilmezdim şimdiki kadar.